ARAMA
AMİNO ASİT NEDİR ?
Amino Asitler proteinlerin yapı taşıdır. Vücudun toplam ağırlığının %20’sini Amino Asitler oluşturur. Yaşam ancak Amino Asitlerin varlığında mümkün olur. Çünkü vücuttaki tüm yapı ve fonksiyonlarda Amino Asitler rol oynar. Vücudumuzun protein oluşumu için bir araya gelen Amino Asitlere ihtiyacı vardır.
Amino Asitler protein yapımı, hormon ve nörotransmiter sentezi gibi yaşamsal süreçler için gereklidir. Buna ek olarak vücuttaki asit baz dengesi için de önemlidir. Düzenli olarak Amino Asit içeren ürünlerin kullanılması ciltteki sarkmaların azalmasına yardımcı olmakla birlikte daha dolgun ve sıkı bir cilt görünümüne ulaşılmasına destek olur.
Esansiyel Amino Asitler ;
- Phenylalanine
- Valine
- Threonine
- Tryptophan
- Methionine
- Leucine
- Isoleucine:
- Lysine
- Histadine
Vücudun sudan sonraki en büyük kısmını oluşturan Amino Asitler uygun miktarda alınmadığı sürece sağlıklı beslenmek ve sağlıklı olmak mümkün değildir. Özellikle cildin oluşumunda büyük rol oynayan Kolajen ve Elastin , protein yapıda olduklarından bunların oluşumu için Amino Asitler hayati öneme sahiptir.
Kolajen Nedir?
Cildin ana yapısal proteinidir. Glisin, Prolin, Hidroksiprolin ve Hidroksilizin Amino Asitlerinden meydana gelir. İnsan vücudundaki proteinlerin yaklaşık %30’u Kolajendir.
Özellikle 30’lu yaşlardan sonra Kolajen sentezi azalmaya başlar ve yaşlanmayla birlikte dramatik bir biçimde düşer. Bu da cildin elastikiyetini ve gerginliğini kaybetmesine ve kırışıklıkların oluşmasına neden olur. Kolajen ismi Yunancada tutkal anlamına gelen “kolla“ sözcüğünden gelir. Çünkü bir tutkal gibi dokuları bir arada tutmayı sağlar. İşlevi bağ dokuyu güçlendirmek, cilde dayanıklılık, sıkılık ve esneklik kazandırmaktır. Vücuttaki proteinlerin üçte birini oluşturan kolajen sadece ciltte değil; bağ dokusu, tendon-eklem, damar duvarları, göz, diş, saç, tırnak ve kemiklerde dahil olmak üzere tüm vücutta doku ve organlarda bulunur ve vücudun yapısal bütünlüğünü sağlar.
Yiyecekler yoluyla alınan proteinler bağırsaklarda aminoasitlere yıkılarak emilimi sağlanır. Bu aminoasitler içinde kolajen sentezinde en çok glisin, prolin ve hidroksiprolin aminoasitleri kullanılır ve kolajenin öncüsü olan prokolajen sentezlenir. Daha sonra C vitamini, çinko-magnezyum gibi elementlerin kofaktör olduğu bir işlemle prokolajen kolajen formuna dönüştürülür. Bağ doku fibroblastları tarafından sentezlenir. Kolajen fibrilleri üçlü spiral yapı şeklindedir ve diğer kolajen fibrilleri ile birlikte dokuda ağ yapısı oluşturarak bir tutkal görevi görür. Böylece dokuları bir arada tutma işlevi görür. Vücuttaki tüm dokular için yaşamsal öneme sahiptir. Vücudun doğal kolajen üretimi 20‘li yaşlardan sonra her yıl % 1-1.5 oranında azalır. Vücutta oluşan serbest radikaller ise kolajenin daha hızlı yıkılmasına neden olur. Güneşe yoğun maruziyet ve hava kirliliği, çevresel faktörler, stres, sigara içme gibi kötü yaşam tarzı faktörleri, şeker içeriği yüksek beslenme vücutta serbest radikal oluşumunu artırarak kolajen düzeyinin azalmasında etkili olur. Kolajen üretimi azaldıkça cildin esnekliği azalır, daha gevşek ve kırışık bir görünüm oluşur. Ayrıca eklemlerde ağrı, kısıtlılık, kaslarda gevşeme gibi bulgular ortaya çıkar.
Elastin Nedir?
Elastin fibroblast hücreleri tarafından üretilen yapısal bir proteindir. Elastin oluşumu gelişim sırasında başlar ve ergenlikte biter. Yaşlandıkça elastin azalır. En çok bağ dokusunun hücrelerarası maddesinde yer almaktadır. Elastik liflerini elastin proteini yapar ve gevşeme sağlar.
Adı üzerinde, elastiktir. Kollajen ile beraber çalışır. Kolajen lifleri cildin %90’ını, elastin ise %10’unu oluşturur. Her ikisi de fibroblastlar tarafından üretilir. Dokuların esneyip tekrar mevcut şekline geri dönmesini sağlar.
Cildinizdeki elastin, örneğin gülümsediğinizde veya yemek yediğinizde, esnemesini ve geri hareketini sağlar. Cildin esnekliği ve sıkılığı için oldukça önemlidir. Cildin gençliğini korumak ve sağlıklı bir görünüm kazanmasını sağlamak için önemlidir.